Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | akut ağrı | acute pain i. | ||
He's suffering from acute pain in his life. O, hayatında akut ağrıdan çekiyor. More Sentences |
||||
Genel | akut ağrı | sharp pain i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Medical | ||
Medikal | akut ağrı tedavisi | acute pain treatment i. |
Pathology | ||
Patoloji | (genellikle göğüste) epidemik biçimde ortaya çıkıp ağrı nöbetleri ile karakterize olan akut ve bulaşıcı bir hastalık | diaphragmatic pleurisy i. |